MARSLI : Şubat 2018

Öne Çıkan Yayın

AY’IN NEDEN SADECE BİR YÜZEYİNİ GÖRÜYORUZ?

Bildiğimiz üzere Dünyamızın tek uydusu Ay’dır ve birçoğumuzun aklına gelmiştir şöyle bir soru; ‘’ Ay’ın neden sadece bir yüzeyini görüyoruz...

9 Şubat 2018 Cuma

Kopernik Kuramı Savunucuları; Johannes Kepler - Galileo Galilei ( Güneş Merkezli Evren )

1609 yılına gelindiğinde Aristoteles ve Ptolemaios'un kuramı asıl darbeyi almıştı. Alman Johannes Kepler ve İtalyan Galileo açık olarak Kopernik kuramını savunmuşlardı.

Kopernik'ten sonra ilk kez bu kuramı savunan gök bilimci Johannes Kepler diyebiliriz. 

Johannes Kepleri Kopernik'in bu kuramında bir değişiklik yaptı; gezegenlerin eliptik biçimde hareket ettiklerini öne sürdü. Kopernik'in kuramında daire biçiminde bir hareket söz konusuydu. 

Bakıldığı zaman çemberlere göre elipsler daha düzensizdi, mükemmellikten uzaktı. Yapılan bu tahminler, gözlemlerle uyuştuğu için böyle kabul edildi. 

Bu olaylar daha sonra İsaac Newton tarafından Doğa Felsefesi'nin Matematik İlkeleri(Philosophia Naturalis Principia Mathematica) kitabında açıklanmıştır.



Galileo teleskobu icat etmedi, yeni icat edilen teleskobu, kendisi geliştirerek gözlemler yapmaya başladı.

Samanyolunu incelediğinde sonsuz gök cisimleri görüyordu. Kopernikçilerin sonsuz evren varsayımı mantıklı bir hal almıştı. 

Galileo Jüpiter'e baktığında bu gezegenin yörüngesinde uyduları olduğunu fark etti. İşte bu Aristoteles ve Ptolemaios'un ''Dünya Merkezli Modelinde'' savunduğu gibi her şeyin dünyanın etrafında dönmesi gerekmiyordu. Kopernik kuramı daha basit ve daha mantıklı geliyordu. 


Kaynak:
Dr. Tuba Sarıgül, ''Gezegenleri Aramak'', 2016,(http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/gezegenleri-aramak)
Stephen Hawking, Zamanın Kısa Tarihi, ''Evren Betimlemeleri''

Kopernik Güneş Merkezli Evren

Aristoteles'e göre Dünyanın şekli ve Evren modelini tanımlamıştık, daha sonra bu model Ptolemaios tarafından geliştirilmişti. Ptolemaios Dünya merkezli bir evren fikrini ortaya atmıştı. 

Bundan biraz daha basit bir model olan ''Güneş Merkezli Evren'' 1500’lü yıllarda Polonyalı rahip Kopernik tarafından ileri sürüldü.


Bu modele göre merkezde Güneş sabit bir şekilde duruyor, Dünya ve gezegenler ise Güneşin etrafında hareket ediyorlardı.

Ptolemaios'un kuramı, kilise tarafından da kabul görmüştü. Kopernik, kilisenin baskısından dolayı(belki korktuğu için) ''Güneş Merkezli Evren Modeli'' tezini anonim olarak duyurmuştur. 

Tabi bu model hemen ciddiye alınmadı. Geçen bir yüzyıl sonra Johannes Kepler ve Galileo bu modeli savunmaya geçtiklerinde, Aristoteles ve Ptolemaios'un Dünya merkezli modeli darbe almıştı.


Kaynak:
Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi
Evrim Ağacı, ''Evren Teorisi Üzerine'', 2017, (http://evrimagaci.org/photo/tr/copernicus-kopernik-devrimi-ve-gunes-merkezli-evren-teorisi-uzerine)


8 Şubat 2018 Perşembe

Ptolemaios Evren Modeli

Aristoteles'in evreninden bahsetmiştik; Hareketsiz bir dünya ve güneş, ay, gezegen ve yıldızların dünyanın etrafında dairesel yörüngelerde hareket ettiklerini, dünyanın evrenin merkezinde bulunduğu fikrini savunuyordu.

MS ikinci yüzyıla geldiğimizde Ptolemaios tarafından bu fikir geliştirildi. Ptolemaios'a göre merkezde dünya yer alıyordu ve onun etrafında sekiz kubbe vardı. Bu sekiz kubbe; ay, güneş, yıldızlar ve bilinen beş gezen (Venüs, Mars, Jupiter, Satürn) olarak tanımlanıyordu.




Her gezegen, kendi kubbesine bağlı olarak çemberler çizerek hareket ediyordu. Şekilden de görüldüğü üzere en dış taraftaki kubbe sabit yıldızlardan oluşuyordu, sabit yıldızlar gök yüzünde birlikte dönüyorlardı. 


Yörüngeler daire olarak tanımlanmış ve bu yüzden her zaman gezegenler, merkezde bulunan yere eşit uzaklıkta dolanmasını zorunlu kılıyordu. Ay ve Güneş'in yaklaşıp, uzaklaşması ve hız farklılarını açıklaması bu modele göre açıklamak olanaksızdı. Bunu açıklamak için Ptolemaios Yer'i daire olan yörüngenin biraz dışına almıştı. 

Kilise bu modele karşı çıkmadı çünkü, en dıştaki kubbeden sonra cennet-cehennem orada olabilirdi, bunu çürüten bir tez ortada yoktu, kutsal kitap ile ters düşen bir söz konusu yoktu. Ptolemaios'un bu evren modeli genel bir kabul görmüştü. 


Kaynak: 
Bilim Teknik Dergisi, ''Tarih Boyunca Geliştirilmiş Evren Modelleri-1'', Ocak 2011
Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi

7 Şubat 2018 Çarşamba

SpaceX - Falcon Heavy ''İnsanlık Adına Muhteşem Bir An''

Tarihi bir an gerçekleşti, rüzgardan dolayı ertelenme haberleri geldi, son saniye'ye kadar bekledik ve gerçekten nefes kesici bir andı. Daha önce bu büyüklükte bir roket Ruslar tarafından denenmişti ama görev başarısız olmuştu ve bugün gerçekten bu yapıldı ve insanlık adına muhteşem bir deneyim 
yaşandı.


Amaç, aslında bir testti ve buda başarıyla gerçekleştirildi. Tabi ki büyük riskler vardı özellikle kalkış yapmadan patlayabilirdi ve eğer bu olsaydı bir çok alandan büyük zararlara yol açacaktı ama böyle bir şey olmadı. 

Kalktıktan sonra da her şey olması gerektiği gibi gerçekleşti ve Atmosferi geçtikten sonra merkeze bağlı, yanlarda bulunan iki Falcon 9 Roketi'de, muhteşem bir şekilde aynı anda geri iniş yaptı. Ana merkezde bulunan diğer Falcon 9 Roketi başarılı bir iniş yapabildi mi ? Bunu tam olarak bilmiyoruz, o sırada yayın kesildi, sanırım hedefi tutturamadı ve okyanusa düştü.

Okyanus'a inmesinin  sebebi, diğerlerinden daha hızlı olarak iniş yaptığı için, okyanus yardımı ile absorbe ederek, başarılı bir iniş yapılmasıydı.

Yaklaşık 5 saat boyunca Van Allen kuşağından geçecek ve burada bol miktarda Radyasyona maruz kalacak. Bunu da başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra, Mars yörüngesi için bir kaz daha ateşleme yapılacak.


Tesla Roadster Mars'a mı İniş Yapacak ?

Bu sorunun cevabı ''HAYIR''.

Mars-Dünya arasında ki yörüngeye girecek ve burada Güneş etrafında 1 milyar yıl dönecek.




Geride Kalan Muhteşem Görüntüler


Roket ateşlendikten sonra kalkışı.



Atmosferi geçmeden, yanlardaki iki Falcon 9 roketleri ayrılmadan önce.



Muhteşem bir an, iki Falcon 9 roketi aynı anda iniş yapıyor. ''This is incredible''



''DON'T PANIC!'' bizleri güldürdün, gerçekten muazzam.






6 Şubat 2018 Salı

Falcon Heavy Ateşlemeye Son Saatler


Falcon Heavy Roketi üç adet Falcon 9 roketinden oluşmaktadır. Tesla Roadster merkez rokete bağlı taşıma yükünde yer alacak. Merkez roketin yanlarında bulunan iki Falcon 9 roketi, Falcon Heavy'e ek itiş gücü yapacak. Böylece diğer kullanılan roketlerden iki kat daha güce sahip.


SpaceX yayınladığı videoda, Falcon Heavy atmosfer dışına çıktıktan sonra, merkez roketin dışında yer alan iki Falcon 9 Roketi ayrılacak. Ayrılan iki roket Canaveral Burnuna iniş yapacak.
Ana gövdede yer alan Falcon 9 ise taşıma yükünü bıraktıktan sonra Atlantik'te yüzen bir platforma iniş yapacak.




Tesla Roadster, Mars yörüngesine geldiği zaman, David Bowie'nin ''Space Oddity'' şarkısıyla hedefe doğru süzülmeye başlıyor. Bu esnada da sürücü koltuğunda bir Astronot yer alıyor.







Bir aksilik olmazsa, bugün ülkemizden 21.30 saatinde kalkışı izleme fırsatı bulacağız. Hepimiz çok heyecanlıyız, neler olacak, neler göreceğiz beklemedeyiz. Gerçekten başarılı bir kalkış olur, görev başarılı olursa bu muhteşem bir adım olacak...

Aristoteles'e Göre Dünyanın Şekli ve Evren Modeli

Yunan Filozof Aristoteles, dünyanın yuvarlak bir küre şeklinde olduğunu savunmuştu. Bunun için ilk olarak, ay tutulmalarından yola çıkmıştı. Bunun için iki kanıtı vardı;


1. Kanıt:



Yukarıdaki şekilde de gördüğümüz üzere Ay tutulması, dünyanın güneş ile ay arasına girmesi sonucu oluşmaktadır.

Aristoteles şunu fark etmiş; Dünyanın ay üzerine düşen gölgesi her zaman yuvarlak oluyordu. Buradan yola çıkarak dünyanın küre şeklinde olması gerekiyordu.


2. Kanıt:

Kutupyıldızı'nın Mısır'dan ve yunanistan'dan bakıldığında oluşan konum farklılıklarını değerlendirdi.

Kutupyıldızı Kuzey kutbu'nun üzerinde yer almaktadır. Yani orada olan bir gözlemci için tam üstünde görünür. Ekvator'da olan birisi içinse, ufakta yer alıyormuş gibi görünmektedir.


Düşündüğü Evren Modeli

Aristoteles, dünyanın evrenin merkezi olduğunu düşünüyordu. Bununla birlikte dünya hareketsiz güneş, ay, gezegenler ve yıldızların dünyanın etrafında dairesel yörüngeler kullanarak hareket ettiğini savunuyordu.


Kaynak: Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi